11.Sınıf Edebiyat – 2. Ünite: Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı (1860–1896)

11. Sınıf Edebiyat – 2. Ünite: Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı (1860–1896)

Aşağıda, Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı (1860–1896) konusunun yaklaşık 2000 kelimelik detaylı bir özeti yer almaktadır. İçerikte dönemin oluşumu, genel özellikleri, I. ve II. dönem ayrımı, önemli sanatçı ve eserler gibi başlıklar yer almaktadır. Özetin sonunda ise SEO amaçlı anahtar kelimeleri virgülle ayrılmış biçimde bulabilirsiniz.


1. Dönemsel Bağlam ve Oluşumu

Tanzimat Dönemi yalnızca siyasal ya da toplumsal bir yenileşme hareketi değil; aynı zamanda edebiyatı, kültürü, dil anlayışını ve toplumsal bilinci dönüştüren bir süreçtir. II. Mahmud döneminden başlayan modernleşme çabaları, 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermânı ve hemen ardından gelen sosyal, idari, eğitimsel değişimlerle edebiyata kadar yansımıştır. Bu süreçte Batı kültürü, düşüncesi ve edebiyatı, Osmanlı aydınları için bir “yenilenme”, “aydınlanma” kaynağı haline gelmiştir. 1860–1896 yılları aralığı, Türk edebiyatında “Batı etkisiyle ilk yazılı şekline kavuşma”, “modern türlerin denenmesi” ve “dil, içerik ve biçim bakımından yenilik arayışı” gibi özellikler sunar.
Edebiyatımızda roman, hikâye, tiyatro, makâle gibi biçimler bu dönemde ilk kez ciddi olarak yer alırken; önceki dönemde hâkim olan geleneksel divan şiiri biçimi de eleştirilmeye başlanmıştır. Ayrıca dönemin gazetecilik faaliyetleri, çeviri çalışmaları, yeni okuma-yazma halkası ile eğitim kurumlarının yaygınlaşması edebiyat üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir.


2. Genel Özellikleri

Tanzimat edebiyatının karakteristik özelliklerini aşağıdaki başlıklarla özetlemek mümkündür:

  • Toplum için sanat anlayışı benimsenmiştir: Edebiyat, sadece estetik bir uğraş değil; toplumu aydınlatma, yeniden biçimlendirme, eğitme aracıdır.
  • Dil ve üslup bakımından değişim görülmüştür: Divan edebiyatının ağır diline tepki olarak halkın anlayabileceği dil yönünde bir eğilim belirmiş; fakat bu geçiş tamamen gerçekleşememiştir.
  • Yeni türlerin edebiyata girişi: Roman, hikâye, tiyatro, eleştiri ve makâle biçimleri ilk kez bu dönemde yaygınlaşmaya başlamıştır.
  • İçerik bakımından yenilikler: Vatan, millet, özgürlük, adalet, hak eşitliği gibi kavramlar Türk edebiyatında bu dönemde ilk olarak doğrudan işlenmeye başlanmıştır.
  • Biçimsel değişimler: Şiirde klasik nazım biçimleri hâlâ kullanılmışsa da içerik bakımından değişim vardır; tiyatro eseri halk için yazılmaya başlanmış, çeviri ve yayın faaliyetleri artmıştır.

Bu genel özellikler, Tanzimat edebiyatının ne olduğunu ve hangi çerçevede anlamlandırılması gerektiğini gösterir. Ancak derinlemesine inceleme için “Birinci Dönem” ve “İkinci Dönem” ayrımına gitmek fayda sağlayacaktır.


3. Ayrım: I. Dönem (1860–1876) ve II. Dönem (1876–1896)

Edebiyat tarihçileri, Tanzimat dönemini iki alt döneme ayırırlar: I. Dönem (yaklaşık 1860–1876) ve II. Dönem (yaklaşık 1876–1896). Her iki alt dönemin özellikleri ve sanatçı anlayışları arasında dikkat çekici farklar vardır.

3.1. I. Dönem (1860–1876)

Bu dönemde edebiyatçılar genellikle devlet memuru ya da bürokrat kimliği taşımış, toplumsal konulara eğilmişlerdir. I. dönem şiirinde “dışa dönük” toplumsal sorun, vatan-millet temaları ön plandadır. Şiir dili hâlâ ağırdır ancak içerik itibarıyla yenidir. Roman, hikâye ve tiyatro türleri bu dönemde ilk örneklerini vermiştir. Ayrıca çeviri yoluyla Batı edebiyatından alınan unsurlar dikkat çekmiştir.
Sanatçıların divan edebiyatına karşı eleştirel tutumu vardır fakat kapsamlı biçimde kopamamışlardır. Örneğin, dilde sadeleşme arzusu var ama klasik kalıplar hâlâ etkindir.

3.2. II. Dönem (1876–1896)

İkinci dönemde edebiyat anlayışı biraz daha bireysel ve romantik bir çizgiye yönelmiştir. Şiirde “içe dönük” temalar, duygusal yoğunluk ve bireysel sorunlar artmıştır. Dil biraz daha sadeleşmiş; estetik kaygılar da öne çıkmaya başlamıştır. Türler bakımından roman ve hikâye daha yerleşir hâle gelmiş, eleştiri ve makâle sayısı artmıştır. Sanat ve edebiyat “sanat için sanat” anlayışına yaklaşıma başlamıştır.

Bu alt dönem ayrımı, eserlerin özelliklerini ve yazarların yaklaşımlarını daha iyi anlamayı sağlar.


4. Öne Çıkan Sanatçılar ve Eserleri

Tanzimat dönemi boyunca pek çok önemli yazar ve şair eserler vermiştir. Aşağıda bazı kilit figürler ve eserlerine kısa değinilmektedir.

4.1. İbrahim Şinasi (1826–1871)

Edebiyatımızda modern anlamda gazeteciliğin, tiyatronun ve çevirinin öncüsüdür. Noktalama işaretlerini Türkçeye ilk kez kazandıran kişidir. Eserleri arasında özellikle Şair Evlenmesi adlı tiyatro (1859) Batılı anlamda ilk Türk tiyatrosudur.

4.2. Ziya Paşa (1825–1880)

Birinci dönem Tanzimat şairlerinden olan Ziya Paşa, Batı düşüncesinin etkisiyle eserler vermiştir. Şiirlerinde hak, adalet, özgürlük gibi temaları işlemiştir. Önemli eserleri: Zafername (1868), Rüya, Eş’ar-ı Ziyâ

4.3. Namık Kemal (1840–1888)

Tanzimat edebiyatının en etkili figürlerinden biridir. Eserlerinde vatan, özgürlük, millet gibi kavramları işlemeye önem vermiştir. Başlıca eserleri arasında Vatan Yahut Silistre (1873, tiyatro), İntibâh (1876, roman) yer alır.

4.4. Ahmet Mithat Efendi (1844–1912)

Türk edebiyatında romanın yaygınlaşmasına katkı sağlayan yazardır. Hem okuru eğlendirme amacı taşıyan hem de toplumsal mesaj veren eserleri vardır. Örneğin Felâtun Bey ile Rakım Efendi romanında yanlış Batılılaşma konusu işlenmiştir.

Bu üç-dört sanatçının yanı sıra pek çok şair, yazar ve gazeteci Tanzimat dönemine önemli katkılar sunmuştur.


5. Türler ve Eserlerdeki Değişim

Tanzimat döneminde edebi türlerin ve içeriklerin değişimi dikkat çeker.

5.1. Şiir

Şiirde ilk dönemlerde sosyal içerikler ve toplumsal temalar öne çıkarken, ikinci dönemde bireysel duygular ve estetik kaygılar artmıştır. Nazım biçimleri hâlâ divan etkisini taşırken, içerik bakımından yenilik vardır. Ayrıca şiirlere başlık konulması, nazım-nesir ayrımının azalması gibi biçimsel değişimler yaşanmıştır.

5.2. Nesir (Roman, Hikâye, Tiyatro, Makale)

Tanzimat edebiyatının en önemli yeniliklerinden biri roman ve hikâyenin edebiyata girmesidir. Tiyatro da halkı aydınlatmak amacıyla yazılmıştır. Çeviri eserler, uyarlamalar önemli bir rol oynamış; edebiyat dünyası Batı’dan etkilenmiştir. Örneğin ilk Türk romanı sayılan İntibâh, tiyatro türünde Şair Evlenmesi gibi eserlerin çıkması bu süreci göstermektedir.

5.3. Dil ve Üslup

Edebiyat açısından dilin sadeleşmesi, halk diliyle daha yakınlaşması yönünde çabalar görülmüştür. Ancak tam anlamıyla halk dili düzeyine geçilememiştir. Divan dili etkisi hâlâ devam ederken, yayıncılığın artması, özel gazetelerin çıkması bu dönüşüme zemin hazırlamıştır.


6. İçerik, Tema ve Estetik Yönler

Tanzimat Edebiyatı sadece biçim ve tür yönünden değil; içerik, tema ve estetik değerleri bakımından da bir kırılmadır.

  • İçerik: Vatan, millet, özgürlük, hak, adalet gibi toplumsal kavramlar ilk kez bu edebiyatın şiir ve nesir metinlerinde yer bulmuştur.
  • Tema: İlk dönemde toplumsal yön ağırlıklı iken; ikinci dönemde bireysel yöneliş, duygusal çözümlemeler ve estetik değer arayışı başlamıştır.
  • Estetik anlayış: I. dönemde “sanat için sanat” anlayışından ziyade “toplum için sanat” anlayışı hâkimken; II. dönemde estetik kaygılar daha fazla önem kazanmıştır.
  • Eleştiri: Divan edebiyatı gelenekleri eleştirilmiş, eski biçimlerin yeniden düşünülmesi için çaba gösterilmiştir. Ancak tamamen etkisiz hâle gelmemiştir.

Bu yönlerden bakıldığında Tanzimat edebiyatı, Türk edebiyatındaki modernleşme sürecinin edebi ayağı olarak değerlendirilebilir.


7. Dönemin Toplumsal ve Kültürel Etkileri

Edebiyat yalnızca edebiyat alanında kalmamış; dönemin toplumsal, siyasal, kültürel dönüşümlerine paralel ilerlemiştir. Örneğin eğitim kurumlarının açılması, gazeteciliğin gelişmesi, çeviri faaliyetleri ve yayıncılığın yaygınlaşması edebiyatın biçim ve işlevini değiştirmiştir.
Gazeteler, dergiler ve çeviriler sayesinde halkın düşünce dünyasına yeni kavramlar girmiş; edebiyatçılar da eserlerinde bu kavramları işlemiştir. Böylece edebiyatın toplumsal etki alanı genişlemiştir.


8. Özet Değerlendirme ve Sonuç

Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı, hem içerik hem biçim hem de görev yönünden Türk edebiyatında bir dönüm noktasıdır. Dilin sadeleşmesi, yeni türlerin kullanılması, toplumsal temaların işlenmesi ve Batı etkisinin görece açık biçimde görülmesi bu dönemin karakteristik özellikleridir. Bu edebiyat, Türk edebiyatının modernleşme ve halkla buluşma çabasının ilk gerçek örneğidir.

Türk edebiyatında roman, hikâye, tiyatro gibi türlerin yayılmaya başladığı; şair ve yazarların millet, vatan, özgürlük gibi kavramlarla eserler verdiği bu dönemde, edebiyattan beklenen sadece “güzel yazmak” değil, “uyarmak”, “düşündürmek”, “etkilemek” olmuştur. Dolayısıyla Tanzimat edebiyatının önemini kavramak, sonraki dönemlere geçişi anlamak bakımından da kritik öneme sahiptir.

Özellikle üniversiteye geçiş sınavları bağlamında bu dönemin genel özelliklerini, yazar-eser ilişkilerini ve alt dönem ayrımını iyi bilmek başarı getiren bir yaklaşım olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir